26 Aralık 2013 Perşembe



  ANAMUR MUZU

Muz meyvesi besin değerleri yüksek olan bir meyvedir. B6vitamini, potasyum ve folik asit (B9vitamini) bakımında çok zengin bir besin olan muzda B1, B2, C, D, E ve Pvitaminleri ile magnezyum, bakır, demir ve fosfor mineralleri de bulunur.
Muzun Yararları:Muz özellikle mideye çok faydalıdır. Mideyi güçlendirir ve koruyucu etkilerinden dolayı, ülser ve gastrit rahatsızlığı olanlara çok iyi gelir. Kabızlığı giderir. Böbrek iltihabı ve bağırsak hastalıklarında da yararlıdır. Kandaki kolesterol oranını düşüren muz, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Rahatlatıcı etkileri ile stresi
Muz
Muz
azaltır ve tansiyonu düşürür. Adet sancılarını azaltır. Vücudun ve beynin yorgunluğunu giderir. Enerji verir. Hastaların iyileşmesini hızlandırır. Kemik gelişimini destekler. Krampları engeller. Öksürüğe ve göğüs ağrılarına iyi gelir.
Muz Nasıl Kullanılır? Muz taze olarak yenmesinin yanında, yüz ve cilt bakımında da sıklıkla kullanılır. Cildi besler ve temizler. Muz, limon suyu ile merhem haline getirilip egzama üzerine sürülürse faydası görülür. Tam olgunlaşmamış olan muzun hazmı biraz zor oluğundan muzu olgun olarak yemek gerekir. Ülkemizde muz taze olarak tüketilirken muzun anavatanı olan ülkelerde kızartması da yapılmaktadır.

Besleyici değerlerinin yanında cilt ve yüz bakımı için de kullanılan muz cildi besler ve temizler. Limon suyu ile karıştırılıp egzama olan bölgeye sürülürse faydası görülecektir.
        KAYNAKÇA:Bu bilgi ve resimler www.sifali.org sitesinden alıntıdır.
                      ANAMUR DENİZ KIYILARINDA
           DENİZ KAPLUMBAĞALARI


Mersin’ de iki tür Deniz Kaplumbağası Caretta caretta ve Chelonya mydas yumurtlamak için kumsallarımızı kullanmaktadır. IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından hazırlanan Dünya’da tehlike altındaki hayvan ve bitkilere ait Avrupa Kırmızı Listesi’nde bu iki tür “Endengered” (Nesli Tehlikede) türler statüsünde tanımlanmıştır. Bu nedenle her iki tür deniz kaplumbağası da Ülkemizin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler (BERN, BARSELONA, CITES, IUCN vb.) ve ulusal mevzuatımız ile koruma altına alınmıştır.
Anamur Deniz Kaplumbağaları Yuvalama Kumsalı batıda Anamurium Antik Kentinden başlayarak doğuda Pullu Tabiat Pakına kadar uzanan yaklaşık 13 km.lik kıyı şeridini kapsamaktadır. Alanda yuva yoğunluğu oldukça yüksektir. Üreme sezonu boyunca yuvalama kumsallarımız takip edilmekte ve koruma çalışmaları sürdürülmektedir. Anamur kumsalında bu çalışmalar; Müdürlüğümüz personeli ile takip edilmekte, diğer kumsallarımızda Müdürlüğümüz ile yapılan protokol çerçevesinde koruma çalışmaları Mersin Üniversitesi’ ne yaptırılmaktadır. Kaplumbağa yuvalar tel kafeslerle örtülerek predatörlere karşı korumaya alınmakta, üzerlerine insan faaliyetlerinden kaynaklanan zararları önlemek ve halkın kaplumbağaların korunması konusunda duyarlılığını artırmak amacıyla “Dikkat! Deniz Kaplumbağası Yuvasıdır” tabelaları yerleştirilmektedir.
Bölge Müdürümüz Etem BOZ, Mersin Şube Müdürü Ahmet ÇÖRTÜK ve Şube Müdürü Süleyman YILMAZ Yavru kaplumbağalar yuvalarından çıkarken Anamur sahilinde incelemelerde bulundu.
Bölge Müdürümüz Sayın Etem BOZ’ un yapmış olduğu açıklamada “ Şimdiye kadar yaklaşık 40.000 adet yavru çıkışının gözlendiği” belirtti. Üreme sezonu hala devam ettiğinden yuva sayılarında artışta sürmektedir. Üreme sezonu sonuna yaklaşıldığından bu dönemde yuvadan yavru çıkışları yoğun bir biçimde devam etmektedir. Günümüz itibari ile Anamur kumsalında yuva sayısı yaklaşık 1050 civarındadır diye konuştu.

               KAYNAKÇA:Bu bilgiler mersin.ormansu.gov.tr sitesinden alıntıdır.
ANAMUR HALK OYUNLARI






Dinlemenizi tavsiye ederim...







KAYNAKÇA:Bu video www.anamurunsesi.com sitesinden alıntıdır.



Fotoğraf: Anamur Kalesi & D400 Karayolu

Mamure Kalesi 
Antalya Mersin karayolu üzerinde, Anamur yakınlarında Bozdoğan köyünde deniz kenarındadır. 
Türkiye'nin en büyük ve en iyi korunmuş kalelerinden biridir. 
3. veya 4. yüzyılda Romalılar tarafından yaptırılmış olan kale, sonraları Bizanslılar ve Haçlılar zamanında da genişletilerek kullanılmıştır. 
Anadolu Selçuklu Sultanı Aleaddin Keykubat tarafından 1221 yılında ele geçirildiği sırada yıkılan kalenin yerine, birçok Anadolu kalesinde olduğu gibi, antik temeller üzerine bugünkü kale yapılmıştır.
Daha sonra burası, Karamanoğulları’nın eline geçmiştir. 
Şikari tarihine göre; "Anamur ve Taşeli'nin kafirler tarafından zapt ve harap edilmesi üzerine Karamanoğlu Mahmut Bey (1300-1308) 36.000 kişilik ordusuyla düşmanı bozguna uğratıp kaleyi ele geçirmiş, mamur edip, adını Mamuriye koymuştur" kaydı geçer. 
Kalenin batı duvarının üzerinde bulunan tek yazıtta, özetle; "Karamanoğlu Alaaddin oğlu Mehmet oğlu Sultan İbrahim inşa etti. Bu tarih Mükerrem Şevval ayında yazıldı" ifadesi yer almaktadır. Karamanoğlu İbrahim Bey 1424-1464 döneminde hüküm sürmüştür. 
Daha sonra, Osmanlılar eline geçen kale 15, 16. ve 18. yüzyıllarda küçük onarımlar görmüş. 
Bir hendekle çevrili kale birbirinden yüksek duvarlarla üç bölüme ayrılmış olup; doğudaki iç avlu, batıdaki dış kale, bunların güneyinde kayalıklar üzerine inşa edilmiş iç kaleden meydana gelir. 
Surlar üzerinde kaleyi bütünüyle dolaşan ve bir taraftan bir tarafa geçişi sağlayan burçlar arasında bir yol vardır. Bu yol üzerinde 35 normal, 4 büyük olmak üzere 39 kule bulunmaktadır. 
Güneyde, sahil kenarında, kuzey doğuda baş kule olarak adlandırdığımız yüksek ve çok katlı gözetleme formlarında beş kule, köşe burcunun yanında üst örtüsü tamamen yıkılmış fener kulesi yer alır. İç avlunun kuzey batı sınırını oluşturan yüksek surda değişik şekilli yedi adet burç olup, bunlardan kuzey doğu tarafındakiler duvarla birlikte yıkılmışlardır. 
Dış kalede bir cami, hamamı, çeşmesi, depoları, sarnıçları ve diğer bazı yapı kalıntıları vardır. 
Mamure Cami; Batı avlusunda halen ibadete açık, onarım görmüş tek minareli tarihi bir cami bulunmaktadır. Yapıya basık kemerli taş kapıdan girilir. Merkezi kubbeli yapıda, sekizgen tambura geçiş Selçuk üçgenine benzeyen pandantif bingilerle sağlanmıştır. Camide, duvarlarda taş ve tuğla sıraları uyum içinde örülmüş kubbeye geçişte ve saçaklarda tuğladan tırnak süsleri yapılarak etki yaratılmıştır. 16. Yüzyıl Osmanlı mimarisinin klasik öğelerini taşıyan caminin ilk yapılışı Karamanoğulları'na aittir. Caminin önünde yer alan küçük kemerlerle dekore edilmiş sarnıç beşik tonozludur. 
Mamure Hamamı; kalenin kuzeyinde bir hamam yer alır. Hamamın giriş bölümü yıkılmış, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümleri sağlam olarak zamanımıza gelebilmiştir. Küçük ölçekteki yapı ahşap hatıllarla desteklenmiş moloz taşla inşa edilmiştir. Hamamın iç bölümlerinde kubbeye geçiş üçgen pandantiflerle sağlanmıştır. Yapı zamanla tahrip olduğu için sonradan yapılan onarım sıvaları duvar freskolarının tahrip olmasına neden olmuştur. Hamamın; Mamure kalesinin mamur edildiği tarihte Karaman oğulları tarafından yaptırılmış olması gerekir. 

           
         KAYNAKÇA:Bu bilgi ve resim wowTURKEY.com sitesinden alıntıdır.